“Akıllı verileri” araştırmak için ciddi araştırmalar yapmış olanlarımız analitik kullanımında üç dönem yaşadığımızı düşünüyor. Bu dönemlere konuyla eşleşen bir adlandırma kullanmak için Analitik 1.0 ve Analitik 2.0 ve Analitik 3.0 diyoruz.
Temel bir bilgi vermek için:
Analitik 1.0, işletmelerin raporlama ve tanımlayıcı analitikleri yönlendirmesi için iş zekası ve uzmanlığı oluşturmaya başladığı dönemdir. İşlerimizi sokaktan, komşudan gördüklerimizle, alışkanlıkla yapma yerine, verilere erişme, verileri malumata dönüştürme, malumatları uygun yöntemlerle bilgi haline getirme, bilgilere sezgileri de katarak anlama derinliğine ulaşmadır. İşyeri kayıtlarını resmi makamlardan gelenlere göstermek için değil de, işlerin gidişatını görmek için analiz etmektir; kendimize ayna tutmaktır. Analitik 1.0 alışkanlıkla değil, analizle iş yapmaktır.
Analitik 2.0, büyük verilerin ortaya çıkmasıdır. Büyük veriyi ehlileştirerek, ihtiyaç duyulan bilgileri, bilgi gürültüsü ve kirliliklerinden ayıklama işidir. İhtiyaç duyulan verileri ayıklayabilecek insanlar hızla kritik alanlarda istihdam edilmeye başlandı. Geleceğin parlak işleri analitik gerektiriyor. Ehlileşmiş bilgiyi elimizin menzili altında tutabiliyorsak, analitik 2.0 aşamasındayız; analitik yeteneklerimizi yaygınlaştırmadan ve derinleştirmedir gelişmeleri kavramak mümkün değil.
Analitik 3.0, Kısaca, sadece bir şirketin operasyonları için değil, aynı zamanda müşterilerinin satın aldığı ürünlere ve hizmetlere veri akıllılığı yerleştirmek için güçlü veri toplama ve analiz yöntemlerini uygulamak için yeni bir çözümdür. İhtiyaç duyulan ve uygun yöntemlerle erişilebilen ehlileştirilmiş bilgileri bir ürünün içine sindirerek, farklı, rekabet edebilir ve piyasası olan mal ve hizmet üretimine dönüştürme ve piyasada tutturabilme aşamasıdır.
Bu teknik bilgilerden sonra Analitik 3.0’ı işimize nasıl entegre edebiliriz? Sorusu önemli olmalı.
Tüm teknoloji şirketleri, müşterilere bilgi vererek değil, kararlara ve eylemlere kısayollar vererek ilerlemiştir.
Analitik 3.0, analizlerde rekabet etmenin en üst düzeyini temsil ediyor mu? Belki de hayır. Ancak, veri ekonomisine katılımın ana akım haline geldiği nokta olarak görüleceği söylenebilir.
Analitik 3.0 çağındaki zorluk, yeni teknolojilerin ve yöntemlerin neler getirebileceğinden yararlanmak için operasyonel ve karar süreçlerini adapte etmektir.
Dünyadaki büyük verileri ortaya çıkaran çevrimiçi şirketler, başlangıçtan bu yana gelişerek yollarına devam etti. Büyük verileri geleneksel bilgi kaynakları ve üzerinde yapılan analizlerle bağdaştırmaya veya entegre etmeye ihtiyaçları yoktu, çünkü çoğunlukla bu geleneksel kaynaklara sahip değillerdi. Büyük veri tek başına durabilirdi, büyük veri analizi tek analitik olabilir ve büyük veri teknolojisi mimarileri tek BT mimarileri olabilirdi. Ancak bu şirketlerin her birinin şimdi kendi Analitik 3.0 sürümü var.
Bir şey açık ve net: Hem uzun soluklu hem de başlangıç şirketlerinin gerektirdiği yeni yetenekler, analitiğin işi nasıl desteklediği konusunda eski modeller kullanılarak geliştirilemez. Büyük veri modeli ileriye doğru atılmış büyük bir adımdı, ancak daha uzun süre avantaj sağlamayacak. Yeni veri ekonomisinde başarılı olmak isteyen şirketler, veri analizinin kendileri ve müşterileri için nasıl değer yaratabileceğini bir kez daha gözden geçirmeli. Analitik 3.0, değişimin yönü ve analitik için rekabet etmek için yeni modeldir.
Analitik 3.0’ın bazı yönlerinin hiç kuşkusuz ortaya çıkmaya devam edeceği, ancak tüm sektörlerdeki ve her sektördeki kuruluşların şimdi yeni modele geçiş yapmaya başlaması gerektirdiği anlaşılıyor. Beceri, liderlik, organizasyon yapıları ve teknolojilerde değişiklikler anlamına geliyor. Bu yeni yaklaşımlar, belki de 1980’lerden bu yana verilerden değer elde etmek için yaptığımız şeylerin en kapsamlı değişimini oluşturuyor.
Büyük verilerden gelen birincil değerin, ham formdaki verilerden değil, analizden ortaya çıkan analizler, kararlar, ürünler ve hizmetlerin işlenmesi ve analizinden kaynaklandığı unutulmamalıdır. Büyük veri teknolojilerindeki ve yönetim yaklaşımlarındaki kapsamlı değişikliklerin, verilerin kararları ve ürün / hizmet inovasyon süreçlerini nasıl desteklediğiyle ilgili benzer çarpıcı değişiklikler eşlik etmelidir.
Analitiğin organizasyonları dönüştürebileceğinden ve 3.0 yükünü yöneten firmaların en fazla değeri alacağından şüphe yoktur.
Kıssadan hisse: Analitik, organizasyonel stratejinin merkezini oluşturuyor ve buna, gelir üreten departman olarak yatırım yapılabiliyor. İlk adım, tüm verileri yönetmek ve analizleri hızlı bir şekilde sağlamak için gereken doğru strateji ve teknolojiye yatırım yapmaktır.