Endüstri 4.0′ da Alt Teknolojiler

Endüstri 4.0
1.563

Dünyada önceki sanayi devrimlerinin belli simgeleri olmuştur. Bunlardan birincisi makineleşmedir. İkincisi üretimin serileşmesi, üçüncü ise otomasyondur. 4. Endüstri Devrimi öncekilerinin aksine henüz gerçekleşmeden çeşitli hedef ve aşamalar koyarak ilerleyen bir sürece sahiptir.

Aslında uzun bir süredir yaşam tarzımızda bir değişim görülüyor. Cep telefonları, tabletler ve diğer sayısal
teknolojiler yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
Bir insan saatte 7 kere sayısal dünyanın içine girme ihtiyacı duyuyor. Yüksek hızlara ve kapsama olanaklarına ihtiyaç duyuyoruz. Hangi uygulamalarla yaşıyoruz? Akıllı şehir, akıllı araç, akıllı duraklar, vb. uygulamalar ile bir aradayız.

Akıllı uygulamalar ile sağlık konusunda kişisel çözümler üretiliyor, nesnelerin interneti kullanılarak verinin kişilerden alınarak uzmana ulaştırılması mümkün hale geliyor. IoT (Internet of Things – Nesnelerin Interneti) pek çok farklı alanda kullanılabiliyor. Tarım da bu sektörlerden birisi. Akıllı tarım ile örneğin domates yetiştirilirken verimi artırmak için o tarlada o domatesin hangi saatlerde, ne kadar miktar su ile sulanacağını bilmek, sürücüsüz traktörler kullanmak gibi kolaylıklar sağlanacak. Bu teknolojiler ile daha verimli, daha etkin ve maliyetleri azaltıcı üretim sağlamak hedefleniyor. Eğitimin kişiye özel hale gelmesi söz konusu. Bu örnekler artırılabilir. Tüm bu gelişmelerin temelini oluşturan teknoloji ise IoT. IoT ile toplanan verinin depolanması ve kullanımında bulut teknolojileri rol oynuyor.

Verilerin yapısal olarak değşimyle big data kavramı ortaya çıktı. Big data ile ise veri analitiği gündeme
geldi. Son teknoloji ise yapay zekalı robotlar oldu. Yarı insan gibi düşünebilen, insan davranışlarını
analiz edip tepki veren robotlar ile biraradayız.
Bu teknolojilerle bizlere
• Anlık Veriler
• Veri Paylaşımı
• Gerçek zamanlı analiz
• Doğru karar verme
faydaları sağlanıyor. Karar vermede hatalar en aza iniyor.

Tüm bu teknolojilerin getirdiği verimliliği endüstride neden kullanmayalım düşüncesi de Endüstri 4.0’ı getiriyor. Bu anlamda Endüstri 4.0 bir terimden çok bir yaklaşımdır. Çıkış noktasında bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin kullanılması söz konusudur.

Fiziksel dünyanın gerçekleri ile siber dünyanın yetenekleri birleştirilerek siber fiziksel sistemler
yapılmaktadır ve bu şekilde sanayi olabildiğince sayısallaştırılmaktadır.

Böyle bir modelde verimlilik artışı ve maksimum kalite sağlanan yararlardan bazıları iken üretim döngüsü içinde bir ürünün tüm fazlarında yer alan tüm unsurların birbiriyle haberleşmesi, verinin her aşamada üretilmesi ve analiz edilmesi, doğru yer ve doğru zamanda bu süreçlerin tamamlanması söz konusu. Buna, “Bütünleşik Dijital Devrim” denilmektedir. Bu çarktaki herkes bu devrimin bir parçası ve gerçekten de yaşantımızı, çalışmalarımızı değiştirecek bir devrim.

Özellikle Almanya’da ekonomik gücü üretim yoluyla elde etme prensibine dayanan Endüstri 4.0 anlayışını Türkiye’de benimsenmiş durumdayız. Amerika’da ise farklı bir konsept kabul edlimiş: Industrial Internet. Bu terimle aslında herşeyin ürünlerin, insanın veri üretebilir yapıya gelmesi kastediliyor. Akıllı herşey bunun bir parçası. Belki de bizim de bu kavramı kabul etmemiz gerekebilir.

Japonya’da ise Society 5.0 kavramı geçerli. Bununla toplumun her unsuru ele alınıyor. Toplumun gelişme süreçleri içinde bilgi toplumunun 5.0 tabiriyle anlatılması bu yeni toplumsal dönemi ve yapıyı işaret ediyor.

Buradaki kritik teknolojiler nelerdir? Kritik teknolojiler aslında Endüstri 4.0’ın gerçekleşmesi için kullanmamız gereken alt teknolojilerdir. Hiçbirinin birbirinden önceliği yok. Tamamen ihtiyaçlara göre yöneleceğiniz teknolojilerdir.

• Nesnelerin İnterneti
• Simulasyon
• Akıllı Robotlar
• Bulut
• Yatay ve dikey yazılım entegrasyonları
• Siber Güvenlik
• Big Data
• Artırılmış Gerçeklik
• Analiz (veri, süreç, vb.)

Türkiye’de ilk adım 2016’da atıldı. Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu tarafından akıllı üretim sistemlerine yönelik çalışmalar yapılması konusunda karar çıktı. Teknolojik kapsam dahilinde TÜBİTAK görevlendirildi. TÜBİTAK Türkiye’nin seviyesini ölçme ve farkındalık amaçlı olarak araştırma yaptı. TÜBİTAK yaptığı araştırmada 850 firmayı inceledi. Türkiye’de 2.0 ve 3.0 arasında olduğumuz ortaya çıktı. Ancak farkındalığımızın yüksek olduğu görüldü. Türkiye’de Şubat 2017’de Sanayide Sayısal Dönüşüm Platformu oluşturuldu. Bu oluşumla ilerlemek, dünya ölçeğinde bir üretim ülkesi olma yolunda kendi çözümlerimizi bulmamız gerekiyor.

Biz inovasyon yapmalıyız, insan gücüne çok önem vermeliyiz, teknolojiyi bir kültür olarak benimsemiş bir insan gücü oluşturmalıyız. Milli bir ekosistem içinde hareket etmeli, teknolojik olarak bağımlı bir ülke olmaktan kaçınmalıyız. KOBİ’lerin bilişim teknolojilerine dayalı bir altyapıya sahip olmalarını sağlamayız ve siber güvenliğe büyük bir önem vermeliyiz.

Alper Gerçek

Yeni yazılardan ve güncellemelerden hemen haberdar olmak için bildirimlere abone olun

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.