Stratejik Yönetimde Benchmarking

Stratejik Yönetim
1.672

1 Stratejik Yönetimde Benchmarking

“Savaşın beş kuralı vardır: Ölçme, değerlendirme, hesaplama,(benchmarking) kıyaslama ve zafer. Mevzi ölçmeyi, ölçme değerlendirmeyi, değerlendirme hesaplamayı, hesaplama kıyaslamayı, kıyaslama ise zaferi doğurur.”

Sun Tzu

 

Benchmarking, herhangi bir organizasyonda yapılan bir işi, başka bir çalışma yerinde (bench) yapılan işlerle kıyaslamak (mark) demektir. İlk bakışta son derece basit olarak görülen bu yönetim tekniğini ilk kez bilimsel yöntemlere dayalı olarak uygulayan ABD’deki Rank Xerox adlı şirkettir. Bu şirkette görev yapan Robert C. Camp’in katkılarıyla benchmarking geliştirilmiş ve organizasyonel performansı artıracak bir yönetim tekniği olarak dikkat çekmiştir. Xerox deneyimi başka şirketlere de örnek olmuştur. Günümüzde bir çok şirket ve organizasyon benchmarking konusu ile yakından ilgilenmektedirler.

Konu hakkında bilgi vermeden önce benchmarking kavramını daha bilimsel olarak tanımlamamızda fayda vardır: “Benchmarking, performans düzeyini artırmak için bir organizasyonun kendi içinde ve/veya diğer organizasyonlardaki “en iyi uygulama”(best practice)’yı tespit ederek kendi organizasyonuna uyarlamasıdır.”

Kimi yazarlar bu yeni kavramı Türkçeye “kıyaslama” ya da “karşılaştırma” olarak tercüme etmektedirler. Benchmarking, sadece kıyaslama yapmak değil, başka organizasyonlarla kıyaslama yaparak en iyi uygulamaları bulmak ve organizasyonun kendi yapısına ve süreçlerine bunları uyarlamaktır.

Benchmarking, aynı zamanda organizasyonun kendi iç bünyesindeki birimler ya da departmanlar arasında da uygulanabilir. Bu çerçevede benchmarking kavramını “en iyi uygulamaların adaptasyonu” olarak tanımlayabiliriz.
Benchmarking, çoğu kez “taklitçilik” olarak da yorumlanmakta ve eleştirilmektedir. Taklitçilik, bir şeyi aynen almak ve uygulamaktır. Benchmarking felsefesinde ise “aynen almak” değil “adapte etmek” yaklaşımı geçerlidir.

Yeni yönetim anlayışına önemli katkılarda bulunan W. Edwards Deming’in şu ünlü sözü bu açıdan önem taşımaktadır: “Adapt, not adopt.” (Adapte et, aynen alma.) Deming’in bu anlamlı sözü benchmarking’in ana felsefesini gayet iyi bir şekilde özetlemektedir. Benchmarking yönetim bilimi alanında yeni bir kavram olmasına karşılık bu yönde yapılan uygulamaların çok eskilere uzandığını söylemek yanlış olmaz. Birçok birey gerek kendi özel yaşamlarında ve gerekse iş yaşamlarında daima en iyiyi bulma, öğrenme ve bunları benimseme eğilimde olmuştur.

Gerçek olan benchmarking tekniğinin bilimsel ve sistematik bir tarzda yönetim bilimi alanında nisbeten yakın tarihlerde kullanılmaya başlanmış olmasıdır.

Benchmarking tekniğini yönetim bilimi alanında ilk kullanan firmanın Amerikan Rank Xerox olduğu genellikle ifade edilmektedir.

Bundan önce IBM firmasında 1960’lı yıllarda “en iyi uygulamalar” ko- 16 Temmuz – Ağustos 2008 nusunda bilimsel çalışmalar yapıldığı bilinmektedir. 1970’li yılların sonlarına doğru ise Robert Camp’in katkılarıyla benchmarking Rank Xerox firmasında bilimsel olarak uygulama alanı buldu.1 Xerox firması 1959 yılında fotokopi makinasını icad etmişti.

Ardından 20 yıl kadar tüm dünya pazarını bu firma elinde tuttu. 1980’li yılların başında ise Xerox firmasının pazar payı giderek azalmaya başladı. IBM, Kodak, Canon gibi firmaların pazardan pay almaları üzerine Xerox’un pazar payı yaklaşık yüzde 35 azaldı. Xerox, Japonya’da kendi iştiraklerinden biri olarak çalışan Fuji Xerox firmasının fotokopi makinaları- nın maliyetinin Amerika’dakinden daha düşük olmasını tespit etmesinden sonra bunun nedenlerini araştırmaya başladı. İşte bu aşamada benchmarking tekniği kullanılarak Fuji’deki en iyi uygulamalar tespit edilmeye ve performans ölçülmeye başlandı. Ardından Fuji ve Xerox arasındaki performans açığı tespit edilerek bu açığın nasıl kapatılacağı yönünde çözüm önerileri bulunmaya çalışıldı. Xerox’ta 1983 yılında başlatılan benchmarking çalışmaları oldukça başarılı sonuçlar verdi. Kalite sorunları üçte iki azaltıldı. Üretim maliyetleri yarı yarıya azaltıldı. Fazla işgücü ve yönetici sayısı da azaltılarak organizasyonel performansın arması sağlandı.

Bu çerçeveve Xerox’ta uygulanan küçülme (downsizing) ve kadame azaltma (delayering) başarılı sonuçlar verdi. Xerox’un bencmarking çalışmalarının ardından Amerikan Ford Otomobil şirketi ve Motorola şirketleri de bu alanda çalışmalar yapmaya başladılar. Ford, otomobil sektöründe benchmarking tekniğini bilimsel olarak uygulayan ilk şirket oldu. Yönetim biliminde benchmarking tekniğini geliştiren kişinin Robert Camp oldu- ğu belirtilmektedir. Ancak konuyu Camp’den çok önceleri ele alan ünlü yönetim “guru”larından Joseph M. Juran’dır. Juran 1964 yılında yayınladığı Managerial Breakthrough adlı eserinde “benchmarking” kavramını kullanmamakla birlikte organizasyonlar arası karşılaştırmalar yapılarak performans düzeyinde sıçramalar (breakthrough) elde edilebileceğini belirtmişti. Juran sözkonusu kitabında şu soruyu soruyordu: “Niçin bazı organizasyonlar bizden daha başarılıdırlar?”

Benchmarking’in amacı organizasyonel performansı artırmaktır.

Bir başka ifadeyle, benchmarking yapılmasında amaç piyasa payı, karlılık, işgücü verimliliği, kalite, servis, imaj, insan kaynaklarının yönetimi gibi kritik performans göstergelerinde iyileştirmeler yapmaktır.

Konu ile alakalı :https://www.yonetimdeinsan.com/digital-insan-kaynaklari/yeni-teknoloji-baglaminda-istihdam/

https://www.yonetimdeinsan.com/calisma-psikolojisi/basari-sosyal-basarisizlik/

Yeni yazılardan ve güncellemelerden hemen haberdar olmak için bildirimlere abone olun

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.